Ana içeriğe atla

Filmsel Gerçek ve Filmsel Evren Bakımından Kurgu

Filmsel Gerçek
Filmsel gerçek deyimi, doğadan derlenen gereçle filmde yaratılan ve izleyicide uyandırdığı sonuç yönünden gerçek duygusu veren bir durumu anlatır. Aslında sinemanın, doğadaki gerçeği olduğu gibi aktarmaya son derece yatkın bir araç olduğunu biliyoruz. Sinemacının doğadaki gerçeği, hiç olmazsa dış görünüşü yönünden, aktarmakta ayrıca bir çaba harcamasına pek gerek yoktur. Ama kimi zaman yalnızca alıcının taşıdığı olanakla doğadan olduğu gibi aktarılan gerçek, görüntülükte de aynı sonucu sağlamayabilir ya da sinemacı herhangi bir gerçeği izleyiciye biraz abartarak vermek zorunluluğunu duyabilir. Bu gibi durumlarda sinemacı doğadan saptadığı gerçeğe başka gereçler de katarak ya da doğadaki gerçeği, kendisiyle ilgili olmayan gereçle yeniden yaratarak izleyiciye sunar: Görüntülükte bir şimşek çakışının verileceğini varsayalım: Sinemacı bunu doğadan olduğu gibi aktarabilir ya da doğadan doğrudan doğruya şimşek çakışını aktarırken bunu ek ışıklarla, ek gürültülerle besleyebilir; hatta şimşek çakışını tümüyle yapma olarak, işlikte çeşitli sinema hileleriyle gerçekleştirebilir. Burada önemli olan şimşek çakışının nasıl gerçekleştirildiği değil; görüntülükte gösterildiğinde izleyicide gerçeklik, doğruluk duygusunu uyandırıp uyandırmaması; izleyicide istenilen etkiyi yaratıp yaratmamasıdır. Filmsel gerçek, hangi yoldan olursa olsun, görüntüler yardımıyla görüntülükte yaratılan gerçektir.

Filmsel Evren
Sinemacı filmini gerçekleştirirken kendi içinde yaşadığı dünyada çalışır. Filmin konusu başka dünyalarda, başka çağlarda da geçse, değişik bezemler de kullanılsa filmin çevrildiği yer bu dünyadır. Ama ister çağımızı, günümüzü anlatsın ister başka dünyalara, çağlara uzansın, sinemacı bu çalışmasında filmsel zaman, derişik zaman, zaman ve uzam içinde atlamalar, ayrı zamanda ayrı uzamda aynı anda bulunmalar gibi yöntemlere sık sık başvurur. Böylelikle sinemacı bize, dışımızdaki dünyanın film görüntülerinde ortaya çıkan, görüntülerle yaratılan, doğada doğrudan doğruya karşılığı olmayan yeni bir dünya, yeni bir evren sunar. Bu evrene filmsel evren adı verilir.