Bu terim ilk kez kullanılmaktadır. Bu terim, dizemsel kurgunun Ötesindeki bir aşamayı anlatır. Dizemsel kurguda, kurgu devinimini görüntüden görüntüye sürükleyen, görüntü içindeki devinimdir. Görüntü içindeki bu devinim deviniınli cisimlerin yer değiştirmesi olabilir ya da izleyicinin, herhangi bir devinimsiz cismin çizgisi boyunca yönelen gözünün devinimi olabilir.
Titremsel kurguda devinim geniş bir anlamda algılanmıştır. Devinim kavramı kurgu parçasının, bütün duygularını kapsar. Burada kurgu, parçanın özellik taşıyan coşkusal sesi'ne, parçanın egemen öğesine dayanır. Parçanın genel titrem'ine.
Parçanın coşkusal sesinin «izlenimci yoldan» ölçülebileceğini söylemek istemiyorum bununla. Bu alanda parçanın özellikleri tıpkı ölçtirnlü kurgudaki «cetvelle» ölçme gibi en ilkel biçimde olduğu denli kesinlikle ölçülebilir, Ancak ölçü birimleri değişiktir ve ölçülecek nicelikler de başkadır .
Örneğin bir parçadaki ışık titreşimi derecesi, ışığa duyarlığı olan selenyum elementiyle ölçülmekle kalmaz, bu titreşimlerin her kertelenmesi çıplak gözle de algılanabilir, Bir parçaya «daha loş» gibi üstünlük ve coşkusal nitemini (sıfatını) verirsek, aynı zamanda bu parçanın aydınlanma derecesi için matematik bir katsayı da bulabiliriz. Bu bir «ışık titremselliği» olayıdır, Ya da parça «tiz sesli» diye nitelendirilmişse, bu nitelemenin ardında, görüntü içindeki öbür biçimdeki öğelerle karşılaştınldığında birçok keskin açılı öğeleri bulmak eldedir. Bu da bir eçizisel titremsellik» olayıdır.
Bulanıklığın ya da «keskinliğin» çeşitli derecelerinin düzenlenmesiyle çalışmak, titremsel kurgunun belirgin bir kullanış biçimidir.
Daha önce de söylediğim gibi bu, parçaların coşkusal sesinin egemen öğesine dayanmaktadır. Bir örnek: Potemkin'deki «sis ayrımı» (Vakulinçuk'un cenazesi önünde halkın yas tutmasından önceki ayrım). Burada kurgu bütünüyle parçaların coşkusal «ses» ine, uzamsal değişmelere yol açmayan dizemsel titreşimlere dayanmaktaydı. Bu örnekte, titremsel egemen öğenin yanı sıra, ikinci derecede, yardımcı bir titremsel egemen öğenin de işe karışması ilginçtir. Bu, görünçlüğün titremsel yapısını, dizemsel kurgu geleneğine bağlar ki, bunun da en ileri gelişmesi titremsel kurgudur. Ve dizemsel kurgu gibi bu da yine ölçümlü kurgunun özel bir çeşididir.
Bu ikinci derecedeki egemen öğe, belli belirsiz değişen devinimlerle ortaya konmuştur: Suyun çalkanması; demirli geminin ve şamandıraların hafif sallantısı; yavaşça yükselen buğu; yavaşça suya konan martılar.
Battleship Potemkin, Eisenstein